‘Yapay zeka insanın yerini alacak’
Dijital çağ, hayatın her alanında yenilikler sunarken, yapay zekalı robotların da hayatımıza gireceği gün giderek yaklaşıyor. Bilim insanları, en son tahminlerinde, yapay zekalı akıllı robotların 2100 yılında insanlığa baskın gelebileceğini belirtirken, ‘insanların giderek makineler için enerji kaynağı haline gelmeye başladığı’ ifade edildi.
Bilgisayar uzmanları, insanların fiziksel kapasitelerini makinelerin yardımıyla hayal edilemeyecek noktalara taşıyacakları fütürist bir dünyanın, sanılandan çok daha yakın olduğunu düşünüyor.
Ancak insanlığın faydasına dokunacağına inanılan robot teknolojisinin, korkutucu bir kahanet şeklnde sunan bilim insanları da var. Bazıları, yapay zekalı organizmaların, bir gün ‘Terminatör’ veya ‘Matrix’ filmlerindeki gibi insanların yetenekleri ve pozisyonlarını elde ederek baskın güç haline gelebileceğini belirtiyor.
Fütürist Ray Kurzweil, ‘The Singularity is Near: When Humans Transcend Biology’ adlı kitabında, ‘bilgisayarların 2029 yılında insanlar kadar akıllı olacağını, 2045 yılında ise insan zekasının milyarlarca katı seviyeye ulaşacağını’ öne sürüyor.
ABD’nin Wisconsin-Madison Üniversitesi’ne bilgisayar bilimi uzmanı olan Bill Hibbard ise yapay zekalı organizmaların 21’inci yüzyıl içinde insan zekasını alt edeceğinden neredeyse emin olduğunu ifade etti. Hibbard, “En kötümser tahminlerimin doğru çıkması, robotların hala insanların dünyaya geldiği zaman içinde bizden üstün hale geleceği anlamına gelir” dedi.
“ÜRETİMDE İNSANIN YERİNİ YAPAY ZEKA ALACAK’
New York Üniversitesi’nde Hibbard’ın meslektaşı olan Ernest Davis ise ‘robotların yakın gelecekte insanlara üstün geleceğini düşünmediğini’ belirtti.
Davis, ‘yapat zekanın satranç gibi oyunlarda en iyi oyuncuları bile yenebildiğini ancak algı, dil ve fiziksel dünyaya uyum konusunda 7 yaşındaki bir çocuktan iyi olmadığını’ ifade etti.
Davis, ‘ters dönen bir kahve fincanının nasıl bir sonuç doğuracağını insanların bileceğini, ancak aynı durumda bir bilgisayar programının bardağın büyüklüğünden kahvenin döküleceği mesafeye kadar her türlü hesaplamayı yapacağı çok kapsamlı bir simülasyon gerçekleştirmesi gerektiğini’ söyledi.
Washington D.C’deki George Mason Üniversitesi’nde ekonomist olan Robin Hanson, tarım ve sanayi devrimlerinin, sırasıyla ekonomik üretkenliği 1000 ve 15 yılda bir ikiye katladığını, robotların insanlardan akıllı hale gelmesiyle, bu oranın her hafta veya ayda bir gerçekleşeceğini ifade etti.
Hanson, ekonomideki ana faktör olan insanların, yapay zekanın makinelere kopyalanabilmesiyle maliyet olarak düşeceğini, böylece üretkenlikteki hızın çok daha hızlı artacağını söyledi.
DÜNYA YOK OLACAK MI?
Hanson, üretkenliğin çok hızlı artmasının iyi bir şey olmayabileceğini, insanların zamanla kıyamet senaryolarından hayatta kalamayacak duruma düşebilecekleri uyarısını yaptı.
Hanson, “Robotlara dayanan bir toplum veya ekonomi, bugün doğanın yok edilmesi konusundaki korkuyu gerçeğe dönüştürerek doğanın mahvolmasına neden olabilir” dedi.
Hibbard, robotlara dayanan bir geleceğin aynı zamanda insanları görmezlikten geldiğine dikkat çekti: “Sürücüsüz araçlar milyonlarca kamyon şoförünü işsiz bırakacak… Ancak kimse bu tür olasılıkları düşünmüyor” yorumunu yaptı.
ABD’li ekonomist, “Teknolojiyi kimsenin ilgi göstermediği yöntemlerle kullanmak, çok büyük sorunlar doğuracak finansal teşvikler sağlayabilir. Hatta bu sorunlar çözümsüz olabilir” dedi.
“İNSANLAR MİTOKONDRİYE DÖNÜYOR”
Bazı bilim insanları, insanlığın çoktan yapay zekanın yanında geri kalmaya başladığını düşünüyor.
Kenyon Yüksekokulunda mikro biyolog olan ‘The Highest Frontier’ adlı kitabın yazarı Joan Slonczewski, insanların yazma, yön bulma, belli olayları hatırlama ve hesaplama yapma gibi belli yeteneklerini zaten körelttiğini belirtti.
Slonczewski, ‘matbaanın keşfinden bu yana, insnaların zekayı yeniden tanımladığını ve bu görevi makinelere aktarmaya çalıştığını, insanların doğasında yer alan yaşlılara bakmak gibi işlerin bile robotlara yüklenmeye çalışıldığını’ söyledi.
Slonczewski, “İnsanlık kendini varlıktan evrimleştirdi. Şimdi kademeli olarak makineler mi yerimizi alacak? Bana kalırsa bu ucu açık bir soru” dedi.
İnsanların geldiği noktayı hücrelerin enerji deposu mitokonriye benzeten Slonczewski, “Mitokondriya bir zamanlar bağımsız bir organizmaydı. Ancak zamanla hücrelere bir zamanlar gerçekleştirdiği fonksiyonları yapmalarına izin verdi… İnsanlar da birer mitokondri haline geliyor. Enerjiyi sağlıyoruz ve sorumluluklarımızı makinelere veriyoruz… Ancak zaman geçtikçe her şeyi onlar yapmaya başlıyor” dedi.